Büyükşehir Belediye Erzurumspor sonunda doğru tercihi yaptı..

Başka bir deyişle hatadan geri döndü..

Büyükşehir Belediye Erzurumspor'u 2012-2013 sezonunda 3’üncü Lig 3’üncü gurubun iddialı takımları arasına sokan Taşkın Güngör yeniden mavibeyazlı ekibin başında..

Doğru tercih dedik..

Veriler ortada…

İsteyen herkes TFF Web sitesine girip iki sezonu değerlendirebilir.

Güngör döneminde Büyükşehir Erzurumspor deplasmanda ev sahibi ekiplerin korkulu takımı olmuş.

17 dış saha maçının 6’sını kazanmış, 6’sından berabere ayrılmış, 5 maçı kaybetmişiz.

2013-2014 sezonunda ise sadece üç galibiyetimiz ve 8 beraberliğimiz var..

Tabi 6 da yenilgi.

Bir de total değerlendirin.

Güngör’ün başında bulunduğu takım 34 maçın 18’ini galip bitirmiş, 10 beraberlik ve 6 yenilgiyle 64 puan toplamış ve sezonu 6’ıncı bitirmiş.

Geçtiğimiz sezonda ise Büyükşehir Belediye Erzurumspor'un 34 maçta 15 galibiyeti, 11 beraberliği ve 8 yenilgisi var.

56 puan toplayan ekip guruptan beşinci sırada ayrılmış.

Bu sezon play off oynamamızı başarı olarak görenler olabilir.

Katılırız..

Ancak Güngör döneminde gurupta yer alan takımlarla, geçen sezonki rakiplerimize bakın.

Fark ortada..

Güngör çok kısıtlı bir kadroyla mücadele vermiş..

Geçen sezon ise takıma 6 takviye yapılmış..

Başka türlü bir söylemle Büyükşehir Belediye Erzurumspor geçen sezon şampiyonluğu kaptırmış..

Playoffa razı olmuş..

Katılmayabilirsiniz..

Bir farkı daha söyleyelim..

Ki, bunu Güngör’ün takımdan ayrıldığı zamanda paylaşmıştık.

Gidişine zil çalanlara inat, biz çok büyük bir kayıp yaşadığımızı söylemiştik.

O dönemde bize gelen eleştirileri hatırlıyorum.

Birkaç taraftar okurumuz dışında tenkit almıştık, ‘Güngörcü’ ilan edilmiştik.

Diğer basın refiklerimizin hepsi de bu gidişi olumlu bulmuştu.

Güngör hocayla ne akrabalığımız, ne iş arkadaşlığımız var..

Onu bu takımın başında iken tanıdık.

Duruşuna dikkat ettik..

Ve dedik ki, Taşkın Güngör Büyükşehir Belediye Erzurumspor'a disiplin getirdi..

Takım ruhu oluşturdu..

Ekibin önüne mavi beyaz bir hedef koydu..

Erzurum adına layık bir ciddi takım oluşturdu.

İnsaf ile iki dönemi takım ruhu bakımdan hatırlayın.

Yavuz incedal Hoca’ya elbette insan olarak büyük saygımız var.

Terbiyeli ve güzel bir insan..

Ama Büyükşehir Belediye Erzurumspor için öncelik disiplin ve takım ruhu oluşturmak.

Son maçı, Hacettepespor ile yaptığımız play off maçını hatırlayın..

O gün sahada, ne için oynadıklarını unutmuş, birbirinden kopuk bir 11 vardı.

Kazanma azmi, çabası ve ruhu yoktu.

Takım mıydı, derleme bir ekip miydi, belli değildi..

Arkadaşının attığı pasa koşmayan, rakip ataklarında Erdinç Pekgöz dışında pres yapmayan bir takım vardı.

Hatırlarsanız, biz, play off maçının kaybından çok, bu ciddiyetsizliğe, bu laubaliliğe, bu umursamazlığa dikkat çekmiş ve üzülmüştük.

Ancak kaybedilen maçtan sonra ağlayan bir futbolcu görmedik.

Bir de Güngör dönemini hatırlayın.

Özellikle de son maçı..

Büyükşehir Belediye Erzurumspor, Yimpaş Yozgatspor maçını galip bitirmiş, İzmir’de oynanan Altınordu-Gümüşhanespor maçının sonucunu bekliyordu.. Hala tartışılan maçta İncedal’ın başında bulunduğu ekip, sahasında hiç yenilmeyen lider Altınordu’yu yenmişti. Maçın nasıl kazanıldığı konusu, kafalarda bir sürü soru işareti bırakmıştı.

Gelen haber herkesi yıkmıştı..

Özellikle de futbolcuları..

Hepsi ağlıyordu..

Ama hepsi..

Çünkü ekiptiler..

Çünkü bir takım ruhu ve disiplini vardı..

Kazandıklarında ortak sevinen, kaybettiklerinde de birlikte gözyaşı döken bir ekip..

Bu iki dönem arasında nüans değildir..

Büyük bir uçurumdur..

Ve iki ayrı duruştur..

Güngör döneminde mavi beyazlı formayı giyerken heyecanlanan,  mavi beyaz ruha bürünen futbolcular, aynı duruşu geçen sezon göstermediler..

Sebep ortada..

Büyükşehir Belediye Erzurumspor Göngör döneminde Erzurum sevdasıyla bürülü bir disiplin takımıydı.

Ondan bir önceki sezon sabahlara kadar uyumayıp eğlenen futbolcular gitmiş, Güngör’le beraber, iş ahlakını öne çıkaran ve yemesine, içmesine, uykusuna, dahası aile hayatına dikkat eden bir takım gelmişti..

Biz gittiği zaman ardından bunu söylemiş ve bir kayıp yaşandığını vurgulamıştık..

Ama futbol zekası, skor tabelasına takılı olanlar bu ciddiyet ve disiplinin önemli olmadığını söylemişlerdi bize inat..

Ve gördük ki, geçen sezon ciddiyetsizlik, takım ruhu oluşturamamanın  bedeli çok ağır oldu.

Kahramanmaraş’a gülerek gittik, ağlayarak döndük.

Güngör döneminde ise, kazanmanın da kaybetmenin de bir duruşu vardı..Ve Dadaşçaydı..

Ben bir futbolsever ve Erzurum sevdalısı olarak bu gözlemlerimi paylaştım.

Ancak, Güngör dönemiyle sonraki dönem arasında oluşan fark bir gerçeği ortaya çıkardı..

Bazen başarısızlık bile başarıdır…

Delikanlıca yenilmek, laubalilikle kazanmaktan önemlidir.

Ve en mühimi..

İş ahlakıdır..Disiplindir..Yüksek terbiyedir..Ciddiyettir..

Mavi beyazlı formaya hürmettir..

Güngör bunu sağlamıştı..

Aynı duruşu yeniden kuracağına inancımız tamdır..

Bu tespitlerimizin de eleştirileceğini biliyoruz..

Ama dokuz köyden kovulmak bahasına doğruyu söylemek ve Erzurum sevdası altında gerçeği hatırlatmak istiyoruz..

Diyoruz ki, başarının yolu önce Erzurum’u sevmek, onun takımına mensup olmaktan gurur duymak, formasını bir onur giysisi olarak kabul etmek ve cefakar taraftarın yüreklerindeki başarıya odaklanmak..

Ve bir kez daha söylüyoruz..

İster gazeteci, ister doktor, ister öğretmen, ister memur, ister işçi, ister futbolcu olun..

Ama önce ciddi olun..

Ama önce iş ahlakınız olsun..

Yaptığınıza kendiniz saygı duyun..

Geçen sezonki kaybımızın nedeni bunların dışlanmasıydı.

Bizim Güngör’e olan saygımız ve ondan başarı beklentimizin sebebi ise, hocanın iş ciddiyetini her şeyin önünde tutması olmuştu..

Yeni döneminde Güngör hocaya başarılar diliyoruz..

Umuyoruz ki, yense de yenilse de giydiği mavibeyazlı formanın hakkını gücünün sonuna kadar harcayarak verecek bir ekip gelir..

Erzurumlu bunu bekliyor..