Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Şimşek: ‘Söylentilere inanmayın’
Şimşek: ‘Söylentilere inanmayın’
Bahçeli: ‘Siyasetin ekseni akıldır’
Bahçeli: ‘Siyasetin ekseni akıldır’
Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi'nde geri sayım
Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi'nde geri sayım
e-tebligat verileri açıklandı
e-tebligat verileri açıklandı
Erdoğan: ‘Kalıcı refah artışını sağlayacağız’
Erdoğan: ‘Kalıcı refah artışını sağlayacağız’
HABERLER>SÄ°YASET
18 Nisan 2015 Cumartesi - 09:58

‘Bize kimse boyun eğdiremez’

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1915 Ermeni olaylarına ilişkin Avrupa Parlamentosu'nda (AP) alınan kararı değerlendirdi.

‘Bize kimse boyun eğdiremez’

Başbakan Davutoğlu, ''Önümüzdeki bir kaç gün içinde, 24 Nisan'a giden süreç içinde de bütün ülkelerin parlamentolarını, liderlerini buradan uyarıyorum, kim olursa olsun, milletimizi tarih mahkemesi karşısında, tarihi bilgiden, arşiv bilgisinden yoksun olarak yargılamaya kalkan kim olursa olsun ona karşı açık ve net tutumumuzu sergileriz. Barışmaya, acıları paylaşmaya hazırız ama boyun eğmeye geldiğinde bize kimse boyun eğdiremez.'' dedi.

BİREYSEL BAŞVURU

Davutoğlu, Yeni Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Hükümetin, bireysel başvuru kararlarından rahatsız olduğu ve bu nedenle yeni düzenlemeye ihtiyaç duyduğu" iddialarının sorulması üzerine Davutoğlu, bireysel başvuru hakkını getiren, savunan ve Anayasaya koyanın AK Parti hükümetleri olduğunu vurguladı.

Bireysel başvurudan herhangi bir şekilde rahatsızlık duymalarının söz konusu olmadığını belirten Davutoğlu, "Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, bütün yüksek mahkemeler aynı zamanda içtihat mahkemeleridir ve yargının içtihat üzerinden yeniden yapılandırılmasını sağlar. Daha ilk aşamada binlerce dosya onların önüne geldiğinde esas işlevini göremez hale gelebilir" şeklinde konuştu.

ANAYASA

Davutoğlu, mevcut Anayasa Mahkemesi Başkanı ile de önceki başkanla da konuştuğunu anımsatarak, şöyle konuştu:"Herkesin 2010 yılından beri yaşadığımız tecrübeden sonra Anayasa Mahkemesi ile ilgili birikimler, onların duydukları rahatsızlıklar bizim değil, rahatsızlıktan kastettiğim görevi yaparken duydukları rahatsızlık değil, ama düşünün ki 30 bini aşkın bireysel başvuru var. Anayasa Mahkemesinin kapasitesi belli. Çünkü Anayasa Mahkemesi ilk aşama mahkemeler gibi bütün dosyalara bakmak için örgütlenmiş bir mahkeme değil. İlk aşamalarda halledilebilecek konular bile Anayasa Mahkemesine kadar götürülüyor ve Anayasa Mahkemesi bu bu sefer gerçek işlevini yapamaz hale gelebiliyor. Dolayısıyla hükümetimizin hiçbir rahatsızlığı yok."

"BİREYSEL BAŞVURUYU MUHAFAZA EDECEĞİZ"

Bireysel başvuruyu kendilerinin getirdiğini ve bundan sonra da muhafaza edeceklerini belirten Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin bağımsız olarak, kendi başına, bünyesindeki ihtiyaçlarını tespit edip, onlara göre tedbirler aldığını anlattı.

Davutoğlu, burada bir tür filtreleme veya süzgeç mekanizmasının söz konusu olduğunu dile getirdi.

Bireysel başvuruya ilişkin, Anayasa Mahkemesini birincil mahkeme haline getirmesini engelleyecek tarzda, Yüksek Mahkeme bünyesinde yapılan çalışmalar olduğunu kaydeden Davutoğlu, "30 bin dosyayı tasnif edip, şunların bir kısmı zaten ilk mahkemelerin çözeceği meselelerdir, şunların bir kısmı farklı arabuluculukla bile çözülebilecek işler Anayasa Mahkemesine gittiğinde bütün o sistemi tıkıyor" değerlendirmesinde bulundu.Davutoğlu, bireysel başvuruyu kendilerinin getirdiğini anımsatarak, vatandaşların hakkını ve hukukunu koruyan getirdikleri her sistemi savunduklarını ve savunmaya devam edeceklerini söyledi.

"AİHM ÖNÜNDE BİLE BU KADAR DOSYA YOK"

Anayasa Mahkemesinin, kendi büyük ve önemli işlevini engelleyecek bir iş yüküyle karşılaşması durumunda, Yüksek Mahkemenin kendi tedbirini aldığını ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti: "Bu tedbirler, filtreleme, hani bir süzgeç, tasnif gibi tedbirler, Anayasa Mahkemesinin kendi iç mekanizmaları ile olacak. Biz siyasi olarak hiçbir zaman yapmadık, bundan sonra da yapmayız. Şu dosyaya bakın, bunu böyle yapın, bunu şöyle yapın gibi bir şeyi zaten söz konusu değil, sistem içinde. Yargı bağımsızlığı burada esastır ama yargı da kendisiyle ilgili konularda bu tür tedbirler alır. Bunun bir düzenlemeye ihtiyacı var. 30 bin dosyadan bahsediyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin önünde bile bu kadar dosya yok. O kadar büyük bir muazzam yapıyla ve 50'yi de aşan ülkeden gelen dosyalar var. Dolayısıyla bu Anayasa Mahkememizi ilgilendiren bir husustur. Onlar da bu görevlerini, misyonlarını en etkin şekilde yapabilecek tedbirleri alırlar."

1915 OLAYLARI İLE İLGİLİ İDDİALAR

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AP Başkanı Martin Schulz ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin sorular üzerine, "Yüzüncü yıl sebebiyle ki, yüzüncü yılları anarsak çok acılı yüzüncü yıllar herkesin aklına gelir. Maalesef 1915 olaylarının yüzüncü yılında da istismara açık bir çok yerde ve konuyla doğrudan ilişkili olmayan kişi ve kurumlar tarafından açıklamalar yapılıyor" dedi.

Dini otoritelerin görevinin, uluslararası, toplumsal barışı teşvik edici açıklamalar yapmak olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Tarihte kalmış meseleler üzerinden nefret söylemi veya bir kesime karşı bir tavır ortaya koyacak bir yaklaşım benimsemek değildir. Tepkimizi gösterdik" diye konuştu.

"NEREDE ABORJİNLER, NEREDE KIZILDERELİLER?"

Avrupa Parlamentosu'nda alınan kararı da hatırlatan Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Avrupa Parlamentosu, 750 kişilik, bir çok marjinal grubun olduğu, çok az katılımla da kararların çıkabildiği, bu açıdan da açıkçası bu tarz bir çok kararın son derece gayrı ciddi, muhatap alınmayacak kadar gayrı ciddi olduğu bir yapıya sahip. Hele hele son dönem Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yaşanan gelişmelerle Avrupa'da ne kadar marjinal grup varsa, ırkçı, İslam karşıtı, Türk karşıtı unsur varsa Avrupa Parlamentosuna girecek imkanlar buldular. Dini bir otoritenin yaptığı bir açıklama ne kadar geçersizse, -ki biz o zaman bütün katolik tarihinin dosyalarını açar ve engizisyon mahkemelerinden kaçanların nasıl ülkemize geldiğini ve burada asırlarca nasıl barış içinde yaşadığını açıp konuşmaya başlarız- Dün Sayın Schulz'a da söyledim, 'eğer Avrupa tarihini açacaksak sömürgecilikte Afrika'da, Asya'da, Avustralya'da neler yapıldığını, otantik kavimlerin nerelere kaybolduğunu...' Nerede Aborjinler, nerede Kızıldereliler, nerede Afrika kabilelerinin bir çoğu? Nasıl yok oldular, tarihten nasıl silindiler? Eğer tutup bunları entelektüel olarak tartışırsak, tartışırız ama siyasal bir baskı haline dönüştürürlerse hiç bir zaman buna taviz vermeyiz. Ben kendisine de bunları ifade ettim."

"IRKÇILIĞIN YENİ BİR YANSIMASI"

Martin Schulz ile her vesilede yakından görüştüğünü, bu nedenle kendisine bu konuları açık yüreklilikle ifade ettiğini aktaran Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Eğer barışa katkıda bulunulacaksa eğer Avrupa kültürü çok kültürlü yapısını koruyacaksa çok dinli yapısını, herhangi bir dini ya da milli gruba karşı, tarihe dayalı olarak nefret sonucu doğuracak kararlar almaması lazım. Bu, son dönemde Avrupa'da yükselen İslam ve Türk karşıtlığını da tahrik edecek bir durumdur. Mesele artık Türkiye Ermenistan, Türk Ermeni meselesinin ötesine geçmiştir. Avrupa'daki ırkçılığın yeni bir yansımasıdır. Avrupa sokaklarında görülen her Türk'ün, her Müslüman'ın bazen IŞİD, bazen başka yol suçlamalarla bir kolektif suçlu gibi görünmesine dönük son derece zarar verici bir çığır açmaya dönük adımlar bunlar."

"BİN YIL ORTAK MAHALLELERDE YAŞADILAR"

Başbakan Davutoğlu, her aşamada 1915 olaylarının acılarını paylaşacaklarını dile getirdiklerini hatırlatarak, Türkler ve Ermenilerin bin yıl, ortak şehirlerde, mahallelerde yaşadıklarını söyledi.

Davutoğlu, "Bizde getto olmadı. Getto Avrupa'nın eseridir. Gettonun olduğu yerde etnik ayrımcılık sonra da soykırım olur. Biz de gettolar olmadı, savaş şartlarında yaşanan olağanüstü acılar oldu" şeklinde konuştu.

Bu konuları kendisinin Dışişleri Bakanı olduğu dönemde de dile getirdiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Başbakan iken son derece kapsayıcı bir açıklamayla çağrıda bulunduğunu hatırlatan Davutoğlu, Türkler ile Ermenilerin dünyanın her yerinde barışması, acılarını paylaşması için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını dile getirdi.

Türkiye ile Ermenistan arasında her türlü iyi komşuluk ilişkisinin geliştirilmesine de hazır olduklarını kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti: "Ta ki Ermenistan da bizim kendimiz gibi gördüğümüz Azerbaycan ile iyi komşuluk ilişkileri geliştirecek şekilde adımlar atsın. Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokolleri Dışişleri Bakanı olarak imzaladım, kendisine de dün şunu söyledim, onların meselesi, şu anda böyle afaki ve son derece ön yargılı kararlar çıkarmak olmamalı. Türkiye ile Ermenistan, Türkler ile Ermeniler arasında o protokoller zemininde nasıl bir dostça ilişki kurulur bunu tartışmalılar. Azerbaycan Ermenistan dosyası nasıl çözülür bu konuda katkıda bulunsunlar. Açıkçası bizi isyan ettiren husus şudur, acı Müslüman'ın, Türk'ün acısıysa unutulsun, yok ama Müslümanlar, Türkler kolektif bir suçla izan edilecekse bu acılar tekrar kaşınsın ve kolektif bir suçla izan edilelim. Biz böyle bir tutuma karşı tavrımızı net olarak ortaya koyarız. Önümüzdeki bir kaç gün içinde, 24 Nisan'a giden süreç içinde de bütün ülkelerin parlamentolarını, liderlerini buradan uyarıyorum, kim olursa olsun, milletimizi tarih mahkemesi karşısında, tarihi bilgiden, arşiv bilgisinden yoksun olarak yargılamaya kalkan kim olursa olsun ona karşı açık ve net tutumumuzu sergileriz. Barışmaya, acıları paylaşmaya hazırız ama boyun eğmeye geldiğinde bize kimse boyun eğdiremez. Avrupa kültürü içinde de her türlü konuyu konuşuruz. Ama Avrupa'nın o acılarla yüklü yüzlerce yıllık tarihini ve 20. yüzyıl tarihini unutturup, Birinci Dünya Savaşı'nda ülke topraklarının dörtte üçünü kaybetmiş, yedi cephede yüz binlerce insanını ve onların arasında Ermeniler de var, onları da saygıyla anıyorum, onların acılarını unutup, tek bir acıya dayalı tarih yazmaksa buna gelmeyiz. Biz, onurlu bir şekilde acıları paylaşmaya ve her konuyu konuşmaya hazırız."

KAPSAMLI MEKTUP

Telefon görüşmesinin dışında kapsamlı bir mektupla da Schulz'a tutumlarını bir kez daha ilettiğine dikkati çeken Davutoğlu, "Ümit ederiz ki önümüzdeki günlerde Ermenistan'dan gelen bu provokasyonlar ya da diasporadan gelen bu provokasyonlarla Avrupa kültürü daha fazla zarar görmez. Avrupa'da çok kültürlü hayata zarar verecek yeni adımlar atılmaz. Bazı ülkeler de Türkiye'ye olan tutumları ve ön yargılı tavırları sebebiyle tarihi istismar aracı olarak kullanmazlar" diye konuştu.

Özal ve Menderes’in kabirlerine ziyaret

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 22. ölüm yıl dönümü nedeniyle 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kabrini ziyaret etti. Davutoğlu, ardından eski başbakanlardan Adnan Menderes'in de kabrine giderek dua etti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, cuma namazını İstanbul'da TAV Hezarfen Ahmet Çelebi Camisi'nde kıldı. Davutoğlu, cuma namazının ardından 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kabrinin bulunduğu Topkapı'daki Anıtmezar'a geldi.

Davutoğlu'na, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Vasip Şahin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci eşlik etti.

Bu sırada Anıtmezar'a gelerek çiçek bırakan Fener Rum Patriği Bartholomeos ile karşılaşan Davutoğlu, bir süre sohbet etti.

Daha sonra Anıtmezar'da Kur'an-ı Kerim tilavetini dinleyen Davutoğlu, dua ettikten sonra buradan ayrıldı. Davutoğlu, Anıtmezar'ı ziyarete gelen vatandaşlarla da sohbet etti.

Ardından yürüyerek eski başbakanlardan Adnan Menderes'in kabrine giden Davutoğlu ve beraberindekiler, burada da Kur'an-ı Kerim tilavetini dinledi.   

Beraberindekilerin ayrılmasının ardından Davutoğlu, tek başına kaldığı Menderes'in kabri başında, bir süre dua etti.

 

 

 
Aydemir: ‘Erzurum bir ilimdir’
 
Allahın rahmeti üzerlerine olsun
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Aydemir: ‘Erzurum bir ilimdir’
AK Parti milletvekili adayı İbrahim Aydemir, ‘Erzurum AK Parti iktidarları ...
Taşkesenlioğlu AK Dava’yı anlattı
AK Parti Erzurum Milletvekili Adayı Zehra Taşkesenlioğlu, esnafı ziyaret ederek istişarede bulundu.
CHP adaylarından STK turu
CHP Erzurum Milletvekili adayı Avukat Gonca Aytaş, Erzurum Kalkınma Vakfı’na ...
 
Ala’dan Palandöken çıkarması
İçişleri Eski Bakanı ve AK Parti Erzurum 1. Sıra Milletvekilli Adayı Efkan ...
Aydemir: ‘Önceliğimiz Erzurum’dur’
AK Parti Erzurum Milletvekili Adayı İbrahim Aydemir, Siyaset, Ekonomi, ...
‘Recep Tayyip Erdoğan esas mimar’
Eski bakanlardan Hasan Celal Güzel, Özal’ın şehit edildiğini savundu. ...
 
‘Ya Allah, Ya Bismillah..’
100 maddeden oluşan Yeni Türkiye Sözleşmesi'ni okuyan Davutoğlu, "Bismillah ...
Dadaşlar AK Tanıtım’da buluştu
AK Parti Erzurum Milletvekili adayları için tanıtım programı düzenlendi.
Davutoğlu AK adayları tanıttı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen toplantıyla ...
 
DADAŞ GAZETESİ
YAZARLAR
İrfan Kayagil
İrfan Kayagil
Bencil
Nedim Atakol
Nedim Atakol
Bir yerde Reis’e ve partisine olan destek azalıyorsa bilesiniz ki orada kötü bir temsil vardır…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
DADAŞ
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva