Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Kacır: 'Yeni uzay istasyonu projelerine dahil olacağız'
Kacır: 'Yeni uzay istasyonu projelerine dahil olacağız'
Savunma sanayinde ihracat hedefi 7 milyar dolar
Savunma sanayinde ihracat hedefi 7 milyar dolar
Kurtulmuş gündemi değerlendirdi
Kurtulmuş gündemi değerlendirdi
Emine Erdoğan'dan Sıfır Atık Günü mesajı
Emine Erdoğan'dan Sıfır Atık Günü mesajı
'Asla taviz vermeyeceğiz'
'Asla taviz vermeyeceğiz'
HABERLER>SÄ°YASET
10 Temmuz 2017 Pazartesi - 17:19

Ünal’dan sert tepki

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Kemal Kılıçdaroğlu tehlikeli bir oyun oynamaktadır. Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının CHP'sinin bilmesi gerekir ki, sandıktan 25 milyon oyla çıkmış iradeyi yok saymak faşizmdir. Sokağa davetiye faşizmdir.'dedi

Ünal’dan sert tepki

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Kemal Kılıçdaroğlu tehlikeli bir oyun oynamaktadır. Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının CHP'sinin bilmesi gerekir ki, sandıktan 25 milyon oyla çıkmış iradeyi yok saymak faşizmdir. Sokağa davetiye faşizmdir. Sokağı aktör haline getirme çabası faşizmdir. Adalet sokakta aranmaz. Sandığı ve seçimi yok sayan, isyan çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, maalesef topluma bir anarşizm sunmaktadır" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul yürüyüşü ve Maltepe mitingiyle ilgili değerlendirmede bulunan Ünal, “Kılıçdaroğlu’nun dünkü konuşmasını bir siyasetçi olarak demokrasimiz ve siyaset kurumu açısından son derece sıkıntılı ve tehditkar bulduğumu paylaşmak istiyorum. Dünkü konuşmasında Kemal Kılıçdaroğlu 16 Nisan halk oylamasını gayrimeşru gördüğünü, hükümetin meşruiyetini sorgulayan, TBMM’nin mevcut durumunu sorgulayan ve konuşmasının akabinde de ‘sonuna kadar sokak, sonuna kadar sokak’ ifadesini kullanan bir dilin demokrasimiz ve siyaset kurumumuz açısından oldukça riskli olduğunu düşünüyoruz. Kılıçdaroğlu, ‘bize adaleti niye sokakta arıyorsunuz diyorlar ama 15 Temmuz’da darbeyi savuşturan parlamentonun duruşu ve insanların sokağa inmesiydi’ diyor. Sizlere soruyorum asker kıyafeti giymiş teröristlerin eli silahlı devletin tankını, uçağını, helikopterini ele geçirip inanlara ateş eden ve bir darbe girişiminde bulunan darbecilerle ve onlara karşı sokağa inmekle, seçilmiş meşru hükümetin anayasal uygulamaları çerçevesindeki icraatlarıyla yoluna devam eden hükümeti aynı kefeye koymak demokrasimize ve meşruiyet anlayışına sığar mı bunu da kamuoyunun vicdanına bırakıyorum” diye konuştu.

“KILIÇDAROĞLU SOKAKLA ADALETİN GELMEYECEĞİNİ BİLMİYOR MU?"

Ünal, konuşmasına şöyle devam etti:

“‘Ne olursan ol kim olursan ol adaleti bu ülkeye getireceğim’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu, eğer demokrasimizi, siyaset kurumumuzu, seçilmiş meşru hükümeti gayrimeşru görüyorsa acaba adaleti hangi yolla getirecek. Siyaset kurumunun asli görevi toplumsal talepleri, ihtiyaçları alıp bir siyasi akla dönüştürüp TBMM’ye yansıtıp, TBMM üzerinden de toplumsal talepleri halkın taleplerini bir cari sistem üzerinden çözüme kavuşturmaktır. O yüzden siyaset, demokrasi güzeldir. Demokrasi tarihine baktığımızda demokrasi tarihi yüzlerce yıldan beri sokaktaki kargaşanın seçimler ve sandık aracılığıyla parlamentoya taşınması tarihidir. Siyaset, demokrasi bu yüzden güzeldir. Şimdi siz siyaset kurumu aracılığıyla parlamentoya taşınan talepleri Kılıçdaroğlu’nun tekrardan parlamentodan alıp demokrasiden, siyasetten alıp sokağa taşımak istediğine şahit oluyoruz. Bu konuda gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne yapmak istediğini etraflıca açıklaması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer demokrasiyi, siyaseti, seçilmiş hükümeti yok sayıyorsa Kemal Kılıçdaroğlu sokakla adaletin gelmeyeceğini bilmiyor mu? Kemal Kılıçdaroğlu 15 Temmuz’la ilgili halkın 15 Temmuz’u, sarayın 15 Temmuz’u, halkın polisi, halkın jandarması, sokağın parlamentosu çünkü miting meydanında 10 maddeyi okuduktan sonra kabul edenler etmeyenler oylamasıyla da demokrasi tarihi boyunca sokağın parlamentoya taşınma sürecini 'TBMM’nin iradesi elinden alınmıştır' gibi tuhaf bir argümanla miting meydanına taşıyan Kemal Kılıçdaroğlu miting meydanında oylama yapıyor. Burada Kemal Kılıçdaroğlu paralel bir yapı mı oluşturmak istiyor. Sonra da diyor ki ‘siyaset bölmemektir’ diyor. Bu bölücülük değil midir Sayın Kılıçdaroğlu?”

"SAYIN KILIÇDAROĞLU SOKAĞI VE İSYANI TEŞVİK ETMEKTEDİR"

Kılıçdaroğlu'nun sandığı, seçimleri, siyaseti referans göstermediğini söyleyen Ünal, "Sayın Kılıçdaroğlu sokağı ve konuşmasının sonunda ifade ettiği gibi isyanı teşvik etmektedir. Bir siyasetçi olarak Kemal Kılıçdaroğlu bunu nasıl yapabilir. 15 Temmuz'u FETÖ’cü bir dille 'kontrollü darbe' diye ifadelendirirken, asıl darbenin 20 Temmuz olduğunu, dolayısıyla OHAL ilanıyla asıl darbenin başladığını söylüyor Kemal Kılıçdaroğlu. Seçilmiş meşru hükümetin, seçilmiş Cumhurbaşkanının anayasada dayanağı olmayan tek bir eylemini gösterebilir misiniz? 19 Temmuz gecesi Grup Başkan Vekilimiz Mustafa Elitaş siyasi partilerin grup başkan vekillerini arayarak bu konuşu istişare etmiş ve bu konuda mutabakat sağlanmış ve CHP Grup Başkan Vekili Levent Gök, ‘OHAL ilanı konusunda hassasiyeti anlıyoruz ama TBMM’de buna muhalif olacağız’ demiştir. Dünyanın hiçbir yerinde demokrasiyi kullanarak, demokrasinin yok edilmesine izin verilmez. Dünyanın hiçbir yerinde siyaset kurumunun kullanılarak siyaset kurumunun yok edilmesine izin verilmez. Dünyanın hiçbir yerinde sokak çağrısı meşru değildir. Çünkü insanlık tarihi boyunca sokaktan adalet çıkmadığı için sandıktan iktidar çıktığı için ve sokaktaki kaos demokrasi tarihi içerisinde parlamentoya evrildiği için bugün parlamentolar vardır” ifadelerini kullandı.

“KEMAL KILIÇDAROĞLU TEHLİKELİ BİR OYUN OYNAMAKTADIR”

"Kemal Kılıçdaroğlu'nu parlamentoya ve siyasete saygılı olmaya davet ediyorum" diyen Ünal, şunları kaydetti:

“Bizi dikta olmakla suçlayan Kemal Kılıçdaroğlu 1940’lardan örnek veriyor. 1940’ların Almanya'sına Türkiye’yi benzeten Kemal Kılıçdaroğlu 1940’ların Almanya'sında böyle bir yürüyüşü yapabilir miydi? Hükümeti ve Cumhurbaşkanını yargıya müdahale etmekle suçlayan Kemal Kılıçdaroğlu, bırakın müdahaleyi açık bir şekilde tehdit etmekte, sokakla tehdit etmekte ve eğer siz demokrasiyi, parlamentoyu, seçilmiş meşru hükümeti yok sayıyorsanız sokağı adres gösteriyorsanız bunun adı faşizmdir. Eğer siz 100 bin kişinin sokağa çıkmasına yaslanarak 25 milyon kişinin sandıkta verdiği oyunu, iradesini yok sayıyorsanız bunun adı faşizmdir. Kemal Kılıçdaroğlu tehlikeli bir oyun oynamaktadır. Mesele kapının önüne koyarım dediği parti içi muhalefetin meselesi değildir, mesele bir Türkiye meselesidir. Seçilmiş meşru hükümeti, cumhurbaşkanını, anayasayı, 16 Nisan halk oylamasını, sandığı ve seçimleri gayrimeşru ilan edemez, bu millet de buna izin vermez. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu milleti sokakla korkutacaksa, bu millet 15 Temmuz cehennemini yaşamış ve tanklara göğsünü siper etmiş bir millettir. O yüzden kimseyi kimseyle korkutmasın. Meşru siyaset içerisinde, demokratik siyasetin parçası olarak sorunların çözüm yerinin TBMM olduğunu bilerek, milli iradenin tecelligahının TBMM olduğunu bilerek seçimleri sandığı referans göstererek siyaset yapmalıdır. Sokağı ve isyanı referans göstererek değil. Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının CHP'sinin bilmesi gerekir ki, sandıktan 25 milyon oyla çıkmış iradeyi yok saymak faşizmdir. Sokağa davetiye faşizmdir. Sokağı aktör haline getirme çabası faşizmdir. Adalet sokakta aranmaz. Sandığı ve seçimi yok sayan, isyan çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, maalesef topluma bir anarşizm sunmaktadır. Bundan vazgeçmesini kendisine tavsiye ediyoruz.”

“KILIÇDAROĞLU, CHP İÇERİSİNDE HİÇBİR FETÖ TEMİZLİĞİ YAPMAMIŞTIR”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, “17-25 Aralık 2013’ten sonra AK Parti, yerel seçimler, 2 tane genel seçim ve 3 tane kongrede kendi temizliğini yapmıştır. Ama siyasi ayağından bahseden Kemal Kılıçdaroğlu, CHP içerisinde hiçbir FETÖ temizliği yapmamıştır” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, parti genel merkezinde düzenlediği basın açıklaması sonrasında gazetecilerin sorularını değerlendirdi. Ünal, Avusturya’nın Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin 15 Temmuz yıl dönümü anma etkinlikleri için ülkeye giriş yapmasına izin verilmemesine ilişkin, “Avusturya, Hollanda, Almanya son bir yıldan beri Türkiye’ye dönük bu tür politikalar içerisinde bir tutum sergiliyor. Daha öncede Hollanda’nın Bakan Fatma Betül Sayan Kaya’ya dönük benzer bir tutumu olmuştu. Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na dönük. Şimdi de benzer bir tutumu Avusturya sergiliyor. Türkiye, dış politikasında gerilimden yana değildir. Türkiye her zaman diplomasiden, konuşmadan ve diyalogdan yana olmuştur. Türkiye’nin Almanya’da, Hollanda’da ya da Avusturya’da kendi vatandaşları ile buluşmasının engellenmesi kabul edilebilir bir tutum değildir” açıklamasında bulundu.

İ5 TEMMUZ ETKİNLİKLERİ

Ünal, yaklaşan 15 Temmuz anma etkinliklerinin nasıl yürütüleceği ile ilgili ise şu detayları paylaştı:

“15 Temmuz anma etkinlikleri yarın itibari ile başlıyor. Cumhurbaşkanlığımızın himayelerinde gerçekleşen etkinlikler var. Onun dışında siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve tüm toplumsal kesimlerin kendi etkinlikleri var. Bizde bir siyasi parti olarak kendi etkinliklerimizi yapıyoruz. Cumhurbaşkanlığımızın himayesinde gerçekleşen anma törenleri Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklandı. Bizde AK Parti olarak kendi etkinliklerimiz, anma törenlerimizi gerçekleştiriyoruz. AK Parti olarak, Cumhurbaşkanımızın himayesinde gerçekleşen anma törenlerine katılacağız. Aynı şekilde yarın sabah tüm Türkiye’de 81 ilde valilikler, belediyeler, milletvekilleri kabir ziyaretlerinde bulunacak. Sonrasında ise diğer sivil toplum kuruluşlarını ve toplumsal kesimlerin kendi etkinlikleri devam edecek. Cumhurbaşkanlığımız sanırım ana çerçeveyi kamuoyu ile paylaştı. Bizde AK Parti olarak 12-13 ve 14’ünde hem insan hakları ihlali olarak 15 Temmuz’un ele alındığı aynı şekilde 15 Temmuz darbe girişiminin analizinin gerçekleştirildiği kitap tanıtımlarının, meydanların dili sergisi üzerinden yürütülen çalışmalarımız var parti olarak. 81 ilde gençlik ve kadın kollarımızın yürüttükleri etkinlikler var. 15 Temmuz ile ilgili hiçbir tören yapılmasa bile bu aziz millet o gece verdiği mücadeleyi anmak ve unutmamak için 15 Temmuz gecesi yine demokrasi nöbeti tuttuğu yerlerde olacaktı.”

“17-25 ARALIK 2013’TEN SONRA AK PARTİ YEREL SEÇİMLER, 2 TANE GENEL SEÇİM VE 3 TANE KONGREDE KENDİ TEMİZLİĞİNİ YAPMIŞTIR”

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP içerisinde hiçbir FETÖ temizliği yapmadığını savunan Ünal, “Bir şeyi tekrar söylediğiniz zaman o şey gerçek olmaz. 17-25 Aralık’tan sonra sivil toplum örgütü görünümlü bu yapının terör örgütü olduğu ortaya çıkmıştır. Paralel devlet yapısı olarak devlet tarafından isimlendirilmiştir. Ondan sonra da bu yapı ile ilgili kesin bir mücadele başlatılmış. 17-25 Aralık 2013’ten sonra AK Parti yerel seçimler, 2 tane genel seçim ve 3 tane kongrede kendi temizliğini yapmıştır. Ama siyasi ayağında bahseden Kemal Kılıçdaroğlu, CHP içerisinde hiçbir FETÖ temizliği yapmamıştır. Kemal Kılıçdaroğlu, delilsiz yargılamadan bahsediyor. ‘Gerçek darbeciler yargılansın’ diyor. ‘FETÖ ile göstermelik mücadele edilmesin’ diyor. Gerçek darbeciler hapistedir ve yargılanmaktadır. 15 Temmuz gecesi darbeciler suçüstü yakalanmış ve şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin yargısına hesap vermekteler. Bunu perdelemeye kalkışmasın Kemal Kılıçdaroğlu, Önerimiz, lütfen iddanameleri özenle, dikkatle okusunlar, delilleri layıkı ile değerlendirsinler eğer kamuoyu nezdinde delilsiz yargılama FETÖ’cüler yargılanmıyor algısı oluşturmak istiyorsa Kemal Kılıçdaroğlu, bu mümkün değil. Çünkü yargı içersindeki FETÖ’cüler zaten deşifre olmuştu. 15 Temmuz darbesi ile ordu içindeki FETÖ’cüler suçüstü yakalandılar. Bylock gibi uygulamalar üzerinden bunların kullanıcıları tespit edildi.”

“(OHAL’İN UZATILMASI) BİR SİYASİ PARTİNİN TOPLANTISINDA ALINACAK BİR KARAR DEĞİLDİR”

Ünal, OHAL sürecinin uzatılmasına ilişkin, ise şunları kaydetti:

“Bu Milli Güvenlik Kurulu’nda konuşulacak ve Milli Güvenlik Kurulu’nda alınacak bir tavsiye karara bağlıdır. Çünkü orada istihbarat örgütlerinin ve devletin diğer birimlerinin bundan sonraki Türkiye’nin güvenliğine ilişkin brifler sonucunda alınacak bir karardır. Bir siyasi partinin toplantısında alınacak bir karar değildir.”

“SİLAHLARIN GÖLGESİNDEKİ SİYASETİ TERCİH EDEN BİR SİYASETÇİNİN GENEL BAŞKANIMIZA VE CUMHURBAŞKANIMIZA SÖZ  SÖYLEMEYE HAKKI YOKTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş için kullandığı “terörist” ifadesine cezaevinde bulunan Demirtaş’tan gelen yanıtı değerlendiren Ünal, “Bir siyasetçinin en kıymetli şeyi özgür iradesidir. Kendi iradesini Kandil’e kiraya veren, kendi iradesi ile hareket etmeyen ve demokratik siyasetin yanından durmak yerine silahların gölgesindeki siyaseti tercih eden bir siyasetçinin genel başkanımıza ve cumhurbaşkanımıza söz söylemeye hakkı yoktur. Öncelikle kendi iradesini terör örgütünden ayırması, kendi iradesine sahip çıkması kendi sesi, sözüyle konuşması gerekir ki biz onu muhatap alalım. Ona cevap verelim” dedi.

 
Deligöz, Palandöken Belediyesini ziyaret etti
 
Aydemir: ‘Biz her tarafıyla Erzurumuz..’
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Deligöz, Palandöken Belediyesini ziyaret etti
AK Parti Erzurum Milletvekili Orhan Deligöz, hizmete başlayan yeni Palandöken ...
Akdağ'dan Sivil Toplum vurgusu
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, AK Parti olarak yıllardır sivil toplumun gelişmesine ...
TRT Genel Müdürlüğüne Eren atandı
TRT Genel müdürlüğüne, TRT Genel Müdür yardımcısı İbrahim Eren atandı. ...
 
Sertoğlu 8 yıllık hizmet dönemini paylaştı
Pasinler Belediye Başkanı Ünsal Sertoğlu, 2009 yılında ilçede yerel yönetimi ...
“15 Temmuzların yaşanmasına izin vermeyeceğiz”
AK Parti Erzurum Milletvekili Orhan Deligöz, 15 Temmuzların yaşanmasına ...
4 ilin milli eğitim müdürü değişti
Çevre ve Şehircilik, Dışişleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık, Gümrük ve Ticaret, ...
 
Atama Kararları Resmi Gazete’de yayımlandı
Aile ve Sosyal Politikalar, Enerji ve Tabi Kaynaklar ile Kültür ve Turizm ...
AK Parti'de Ovit gündemi
AK Parti Erzurum Milletvekilleri İbrahim Aydemir ve Mustafa Ilıcalı ile ...
Ünal'dan "iç tüzük" açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, AK Parti tarafından MHP'ye ...
 
DADAŞ GAZETESİ
YAZARLAR
Nedim Atakol
Nedim Atakol
Bir yerde Reis’e ve partisine olan destek azalıyorsa bilesiniz ki orada kötü bir temsil vardır…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
DADAŞ
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva