Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Yağışlar arttı
Yağışlar arttı
Gazze'de can kaybı 35 bin 173'e yükseldi
Gazze'de can kaybı 35 bin 173'e yükseldi
Göktaş ASHB Engelli yaklaşımını paylaştı
Göktaş ASHB Engelli yaklaşımını paylaştı
‘Türkiye Tarımsal GSYH’de Avrupa'da lider’
‘Türkiye Tarımsal GSYH’de Avrupa'da lider’
‘Türk ve Türkiye Yüzyılı, milli bir vizyon hamlesi’
‘Türk ve Türkiye Yüzyılı, milli bir vizyon hamlesi’
HABERLER>EĞÄ°TÄ°M
26 Temmuz 2013 Cuma - 02:24

Her koyun kendi bacağından mı?..

İnce bir çizgi...

Her koyun kendi bacağından mı?..

İbadetlerde ve günahtan sakınmada çevre önemli bir işleve sahip olsa da, kişi her zaman içinde bulunduğu ortamı seçme şansı bulamayabiliyor. Günahtan korunarak ibadetlere devam etmek ile sosyal ilişkileri idare etmek arasında ise ince bir çizgi bulunuyor.

İş ve okul çevresi gibi uzun süre içinde bulunduğumuz ve çok şey paylaştığımız grupların, kişiliğimizin ve yaşam tarzımızın şekillenmesi üzerindeki etkisi büyük. Tabii bu durumdan ibadetlerimiz ve dinî hassasiyetlerimiz de zaman içinde olumlu ya da olumsuz şekilde nasibini alıyor. Özellikle hayrın yaygın olmadığı ortamlarda bulunmak zorunda olanlarımız için, ibadetlerde devamlılığı sağlamak daha da zorlaşıyor. Toplumda günahlar konusunda sıkça görülen ‘herkes yapıyorsa ben de yaparım’ mantığı, ibadetlerin aksatılması konusunda yerini biz farkına varmadan, ‘kimse yapmıyorsa ben de yapmam’a bırakabiliyor. ‘Her asır, bir öncekinden daha bozuk olacak.’ hadis-i şerifini de göz önünde bulundurursak, pek de steril olmayan ortamlara girmek zorunda kalanlarımıza, ibadetler ve sosyal ilişkiler arasında denge kurmak gibi zor bir görev düşüyor. Peki, nereye kadar İslam’ın emrettiği gibi hayrı tavsiye eden konumunda olmak ve nereden sonra dini tek başına yaşamak gerekiyor?

‘Hayrın yaygın olmadığı yerde arkadaşlıktan bahsedilemez’

Bir cemaat dini olan İslamiyet’te, toplu olarak yapılan ibadetler, bireysel ibadetlere tercih ediliyor. Tek başına bir müminin insanlardan uzaklaşıp ibadet etmesi ile insanlardan kopmadan ibadetlerine devam etmesi, bir taraftan da onların dertleriyle dertlenmesi ve çevresindekilere fayda sağlamaya çalışması arasında ciddi farklar bulunuyor. Ayrıca bir müminin, diğer bir müminin hatası karşısında ‘beni ilgilendirmez’ gibi bir tutum sergilemesi de dinen doğru kabul edilmiyor.

Ferdi ibadetlerin bile cemaate bakan boyutu olduğunu ifade eden Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdülkerim Bahadır, müminlerin ibadetler konusunda birbirleri üzerinde sorumlulukları bulunduğunu söylüyor. Cemaat olgusunun tüm dinlerde bulunduğunu, ancak İslamiyet’in bunun en yaygın gözlemlendiği din olduğunu anlatan Bahadır, “Hayrın söz konusu olduğu her yerde Müslüman, diğerleriyle birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak hayrın olmadığı yerlerde arkadaşlıktan bahsedilemez. Eğer ibadetlerin yerine getirilmediği ve günahın normal karşılandığı ortamlarda bulunan bir mümin, oradan uzaklaşmazsa onlarla hareket ettiği için sorumludur. Böyle durumlarda topluluktan uzak kalırsa sevap kazanır.” diyor.

‘Hepiniz çobansınız ve güttüklerinizden mesulsünüz’

İnsanların çoğuna dünya malı elde etmek ve arzularının emri altında yaşamak daha cazip geldiğinden, Allah’ın bildirdiği hükümlere tabi olmak kolay değil. Bu nedenle Enam Sûresi 116’ncı ayette, “Eğer yeryüzündeki insanların çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başkasına uymaz ve bundan dolayı da ancak yalan yanlış söylerler.” buyruluyor. Bu ve benzer birçok ayet-i kerimede ‘yeryüzündekilerin çoğuna uymak’, ‘çoğunluk’, ‘insanların çoğu’… saptırıcı sebep olarak zikrediliyor. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. İrfan Başkurt, hangi durumlarda hakkı tavsiye eden konumunda olmamız ve kendimizi geri çekmemiz gerektiği konusunda şunları söylüyor: “İbadetleri toplu eda etmek her ne kadar dinen uygun olsa da, imkânlar elvermediğinde kişinin kendisini zorlamayarak ibadetlerini yalnız yerine getirmesi gerekir. Günahlar noktasında da kişi gücü yettiği ölçüde gördüğü yanlışları eliyle ve diliyle düzeltmeli, ancak ikisine de imkânı yoksa, bunu yapacak güce ve bilgi birikimine sahip değilse de ilişkilerine mesafe koyarak buğz etmelidir.”

Peygamber Efendimiz’in (sas), “Hepiniz çobansınız ve güttüklerinizden mesulsünüz.” buyurduğunu hatırlatan İrfan Başkurt, kişinin sahip olduğu konuma göre birbirleri üzerinde sorumlulukları ve birbirlerini uyarma ve yönetme hakları olsa da, kişinin en temelde kendisine ve nefsine sorumlu olduğunu söylüyor.

 
Yavilioğlu yazdı...
 
Emniyetten Erzurum İş Dünyasına uyarı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Son karar velinin
Resmi Gazete'de yayımlandı.
İnsanlardan hiçbir şey istemeyin!
Avf b. Malik el-Eşcai (ra) anlatıyor: Bizler dokuz, sekiz yahut yedi kişi ...
Allah’a sığınanların okuduğu sûre…
Resul-i Ekrem Efendimiz (sas), Kur’ân’ın en son iki sûresi olan ve “Muavvizeteyn” ...
 
Osmanlı'nın Ramazanlarını biliyor musunuz?
Ramazan ayının manevî iklimi asırlardır müminlerin ruhuna işliyor.
Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin (ra) okumadan yatmadığı sûre
“Her kim geceleyin Bakara Sûresi’nden bu iki ayetini okursa ona yeter.”
300 bin üniversiteliye müjde
Kılıç, "Kararı dün imzaladım. Hayırlı olsun"
 
Gökyüzünden sekine indiren sûre
Üseyd bin Hudayr, bir gün Kehf Sûresi’ni okuyordu.
Şaka yapayım derken nikahınızdan olmayın!
Halk arasındaki söylemlerin gerçekten dinimizde yeri var mı?
Fakirliğe uğratmayan sûre
Hz Osman (ra), ölüm döşeğindeki Abdullah ibni Mesud (ra)’ı ziyaret eder.
 
DADAŞ GAZETESİ
YAZARLAR
Nedim Atakol
Nedim Atakol
Selami Vekilimiz demiş ki...
İrfan Kayagil
İrfan Kayagil
Bencil
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
DADAŞ
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva