Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
'Kalkınma Yolu' mutabakat zaptı imzalandı
'Kalkınma Yolu' mutabakat zaptı imzalandı
Kurtulmuş’tan yoğun gündem
Kurtulmuş’tan yoğun gündem
Erdoğan, TBMM’deki 23 Nisan resepsiyonuna katıldı
Erdoğan, TBMM’deki 23 Nisan resepsiyonuna katıldı
‘Terörü yok edeceğiz’
‘Terörü yok edeceğiz’
TBMM’de Özel Oturum
TBMM’de Özel Oturum
HABERLER>EĞÄ°TÄ°M
23 Ocak 2015 Cuma - 15:46

Eğitim Bir Sen tespitlerini paylaştı

Eğitim Bir Sen 2 No lu Şube Başkanı Mustafa Karataş, 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılı dönem sonu dolayısıyla yaptığı açıklamada, öğretmen açığına işaret ederek, “15 Bin Atama Değil 100 Bin Öğretmen Ataması Yapılmalıdır” dedi.

Eğitim Bir Sen tespitlerini paylaştı

Eğitim Bir Sen 2 No lu Şube Başkanı Mustafa Karataş, 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılı dönem sonu dolayısıyla yaptığı açıklamada, öğretmen açığına işaret ederek, “15 Bin Atama Değil 100 Bin Öğretmen Ataması Yapılmalıdır” dedi.

2014-2015 eğitim-öğretim yılının birinci döneminin sonuna gelindiğini ifade eden Karataş, “Bu eğitim-öğretim yılında öğretmen ihtiyacına binaen yaşanan mağduriyetlerle bazı eğitim kurumlarında öğretmen ve yöneticilere karşı uygulanan şiddet, öğretmenlerin özür durumuna bağlı yer değişikliği, yönetici görevlendirmelerinde yaşanan bazı olumsuzlukların dışında çok ciddi sorunların yaşanmadığı gözlenmiştir. Bu dönemde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen 19. Milli Eğitim Şûrası’nda önemli bazı kararlar alınmıştır. Söz konusu kararlar acilen uygulanmalıdır” dedi.

MEMURLARA KILIK KIYAFET DAYATMA UYGULAMASI SONA ERDİRİLMELİDİR

Başkan Karataş açıklamasını şöyle sürdürdü; “Ülkemizde yıllardır kamusal alan yalanıyla kadınlara ve kız öğrencilere yönelik uygulanan kılık ve kıyafet dayatmaları, Eğitim-Bir-Sen’in çeşitli eylem ve etkinliklerden sonra başlattığı, kamuoyu desteğini ortaya koyması bakımından bir ilk olan kampanya sonucunda toplanan 12 milyon 300 bin imza ve sonrasında ortaya koyduğu sivil itaatsizlik eylemi neticesinde kamuda çalışan kadınlara yönelik ‘başı açık’ dayatmasına son verilerek, kadının kamu hizmetine katılımında önemli bir eşik aşılmıştı. Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik’te de yapılan değişiklikle öğrencilere kılık kıyafet dayatmasının kaldırılması son derece önemli bir adım olmuş ve bir yasak daha tarihe karışmıştır. Ama Kamu personelini ilgilendiren çerçeve yönetmelikte de acilen değişiklikler yapılarak, sivil itaatsizlik gerekçelerimizden olan erkek kamu çalışanlarına da kılık ve kıyafet dayatmalarından vazgeçilmelidir.

15 BİN ATAMA DEĞİL 100 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILMALIDIR

Şubat ayında 15 bin öğretmen ataması yapılacaktır. Ara dönemde 15 bin öğretmen ataması azımsanacak bir rakam olmamakla birlikte, öğretmen ihtiyacı dikkate alındığında bunun yeterli olmayacağı açıktır. Eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olan, okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin olmasıdır. Bunun için 15 bin yeni öğretmen atamasının 100 bine çıkarılması için imkânlar zorlanmalı ve öğretmen açığı nedeniyle yaşanan problemlerin önüne geçilmelidir.

ŞÛRA KARARLARI HAYATA GEÇİRİLMELİDİR

2010 yılında yapılan 18. Milli Eğitim Şûrası’nda sendikamızın teklifleri doğrultusunda yeni eğitim sistemine geçiş, Milli Güvenlik Dersi’nin kaldırılması, Kur’an-ı Kerim, Siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerinin müfredata girmesi gibi önemli kararlar alınmış ve kısa sürede yapılan düzenlemelerle hayata geçirilmişti. 19. Milli Eğitim Şûrası’nda, “Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri”, “Öğretmen Niteliğinin Artırılması”, “Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Artırılması” ve “Okul Güvenliği” konularında;

ALKOLLÜ İÇKİ VE KOKTEYL HAZIRLAMA DERSİNİN KALDIRILMASI,

İlkokul 1, 2. ve 3. sınıflara da din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, Ortaokulda hafızlık eğitimi alacak öğrenciler için ara verme süresinin 1 yıldan 2 yıla çıkarılması ve ara verilen sürelerde öğrencilere dışarıdan sınav hakkı verilmesi, Değerler eğitimine öğretim programlarında etkin bir şekilde sarmallık anlayışla yer verilmesi, Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi, Öğretmenlere 4 yıla bir yıpranma payı verilmesi, Osmanlı Türkçesinin Anadolu İmam Hatip Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinde zorunlu, diğerler liselerde ise seçmeli ders olarak okutulması, Ortaokullarda 5, 6 ve 7. sınıflarda birer saat rehberlik dersinin konulması gibi önemli kararlar alınmıştır. Şûrada alınan bu kararlar başta olmak üzere, tüm kararlar hayata geçirilmelidir.

MÜFREDATTA TEMEL DEĞİŞİKLİKLERE İHTİYAÇ VAR

4+4+4 eğitim sistemiyle istenen sonuçların elde edilebilmesi, insanımızın sahip olduğu ahlaki ve toplumsal değerlerin, müfredatın yeniden belirlenmesi noktasında öncelikle göz önüne alınması elzemdir. Zira değerler; düşünmede ve zihni muhakemede birer araç olarak kullanılmak, kişilerin dikkatini istenen, yararlı ve önemli görülen kültür nesneleri üzerinde odaklaştırmak, ideal düşünme ve davranma yollarını göstermek gibi fonksiyonları icra eder. İnsan davranışlarını belirleme ve insan karakterini şekillendirme noktasında oynadıkları bu çok önemli rol nedeniyle toplumun sahip olduğu bu değerlerin yeni nesle aktarılması, belirli bir düzen, iç tutarlılık ve bir sistem dâhilinde verilmesi gerekmektedir. Konu, gerçekte basit bir müfredat değişikliğinin oldukça ötesinde bir ehemmiyeti haizdir. Her şeyden önce, ideolojik endoktrinasyon aracılığıyla tek tip vatandaş yetiştirmeyi hedefleyen bir toplum mühendisliği projesinin eğitim sistemine biçtiği işlevin, demokratik ve çoğulcu bir toplum tarafından kabul edilebilmesi mümkün değildir. Bunun yanı sıra ‘tarih’, ‘devrim’, ‘Kemalizm’ ve ‘milliyetçilik’ benzeri kavramların kişiselleştirilmesi ve şahıs kültünün pekiştirilmesi amacıyla kullanılması da demokratikleşme çabalarına karşın, otoriterliğin kendisini yeniden üretmesine yol açmaktadır.

Bu nedenle, sadece temel eğitimde değil, yükseköğretim de dahil, eğitim ve öğretimin her kademesinde demokrasilerde ve çoğulcu bir yapıda olmaması gereken ve gerçekte herhangi bir etki de oluşturmayan ideolojik endoktrinasyonun sona erdirilmesini amaçlayan çoğulcu düşünmeyi ve farklılıklara saygıyı, empatiyi hedefleyen bir müfredat değişikliği zorunludur.

Öğrencilerimizin, özgüvene sahip, dürüst ve güvenilir, sorgulayıcı ve eleştirel düşünce yetenekleri gelişmiş, inisiyatif alabilen, rekabetçi, girişken ve iş birliğine açık, toplumun sorunlarına duyarlı, başkalarının görüş ve düşüncelerine değer veren, toplumsal değerlerinin farkına varan ve buna sahip çıkan, doğal varlıklara ve çevreye karşı duyarlı, toplumsal ve kültürel çeşitliliğe saygılı, en az iki dil yeterliliğine sahip insanlar olarak yetiştirilmesi yeni müfredatın temel felsefesi olmalıdır.

ÖĞRETMEN NÖBET GÖREVLERİ ÜCRETLENDİRİLMELİDİR

Kamu kurumlarında yapılan her nöbet görevinin bir karşılığı bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarında nöbet görevinin bir karşılığının olmamasının izah edilecek bir tarafı yoktur. 2012-2013 yılı toplu sözleşme masasına da taşıdığımız, ‘Eğitim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerce fiilen yerine getirilen nöbet görevi karşılığında, nöbet tutulan her gün için 4 saat ek ders ücreti ödenir’ şeklindeki haklı talebimiz karşılanmalıdır.

EK DERS ESASLARINDAKİ EŞİTSİZLİK GİDERİLMELİ, DERS ÜCRETLERİ ARTIRILMALIDIR

Uzun süredir öğretmenlerin ek ders ücretlerinde iyileştirme yapılmamıştır. Bakanlık, iki yıl önce sendikalardan da görüş alarak ek ders esaslarında yapmayı planladığı değişikliği bir türlü yapamadı. Ek ders esaslarında ücret dengesizliğine ve mağduriyete neden olan hükümler, uzun bir zaman geçmesine rağmen hâlâ değiştirilmemiştir. 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esasları, dokuz yıla yakın bir süredir uygulanmakta ve değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler devam etmektedir. Sendika olarak hazırlayıp bakanlığa sunduğumuz taslak dikkate alınmalı, gereken mevzuat değişiklikleri bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları sorunu çözüme kavuşturulmalıdır. Hâlâ 10 TL’nin altında olan ek ders birim ücreti, iki katına çıkarılmalı, öğretmenlerin girebilecekleri ek ders saati üst limiti yeniden gözden geçirilerek, ihtiyaçlar doğrultusunda artırılmalıdır.

MEB SINAV ÜCRETLERİNDE ADALETİ SAĞLAMALIDIR

528 sayılı Kanunun 24’üncü maddesiyle 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 1’inci maddenin birinci fıkrası hükmü gereğince, (merkezi olsun ya da olmasın) Bakanlıkça yapılan bütün sınavlarda görev alanlara ödenecek ücretin, 18.01.2012 tarihli ve 2012/2723 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sınav Ücretlerine İlişkin Usul ve Esaslarda öngörülen ücretlerden az olmamak üzere belirlenerek sınav ücretleri arasındaki adaletsizlik giderilmelidir.

OKULLARIN BÜTÇE SORUNUNA ÇÖZÜM GETİRİLMELİDİR

Milli Eğitim Şûrası’nda sendikamızın sunduğu tekliflerden olan ve şûra genel kurulunca da kabul edilen okullara bütçe verilmesi kararı zaman kaybetmeksizin hayata geçirilmelidir. Bütçe verilmemesi nedeniyle yaşanan sorunlara çözüm getirilmek üzere okulların zaruri harcamaları için okul aile birliklerince üretilmeye çalışılan çözümler yetersiz kalmaktadır. Okul yöneticilerinin eğitim liderliği yapmalarının önündeki en büyük engel olan okulların bütçe sorunu; öğretmeni, yöneticiyi ve veliyi karşı karşıya getirmekte, bundan en fazla zararı yine okul yönetimleri görmektedir. Şûrada alınan kararın gereği yerine getirilmeli, merkezi bütçeden, öğrenci başına ödenek uygulamasına geçilmeli, okullarda tahsildarlık dönemi artık sona erdirilmelidir.

KARİYER BASAMAKLARI SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR

2004 yılında kariyer basamaklarında yapılan yasal düzenleme, hedeflenen sonucu vermemiştir. Özellikle Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararının gereğinin yapılmaması, kariyer basamakları uygulamasındaki belirsizliği devam ettirmektedir. Tezli yüksek lisans yapanların açtıkları on binlerce dava yerel mahkemelerde öğretmenlerin lehine sonuçlanmış, daha sonra ise Danıştay kararıyla öğretmenlerin aleyhine olacak şekilde reddedilmiştir. Yüz binlerce öğretmen mağdur durumdadır. Bu sorun acilen çözülmelidir.

ÖĞRETMEN ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ BİR AN EVVEL YAYINLANMALIDIR

Öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliğinde bağlı bazı sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunların giderilmesi ve belirsizliklerin ortadan kaldırılması için bakanlığın yaptığı yönetmelik çalışması yeni sorunlara kapı aralamayacak şekilde değişiklikler yapılarak yürürlüğe konulmalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı, ara dönem öğretmenlerin özür durumuna bağlı il içi ve il dışı yer değişikliğinde yaşanan mağduriyetlerin tümünü gidermemiştir. İl dışı özür durumuna bağlı yer değişikliğinde önemli oranda yer değişikliği gerçekleştirilmiş, il içinde ise az bir kısmının ancak mağduriyeti giderilmiştir. Binlerce öğretmenin mağduriyeti hâlâ sürmektedir. Öğretmenlerin sağlık ve eş özrüne bağlı sorunlarının giderilmesi için il ve ilçe emri uygulaması getirilerek, mağduriyetler bir an evvel giderilmelidir.

Öğretmen atama ve yer değişikliği yönetmeliği ile eşi kamu kurum ve kuruluşları dışında 31.5.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4. maddesinin (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışanlardan; son iki yıllık süre zarfında en az 360 gün sigortalı hizmeti süresinin 3 yıla çıkarılmasını kabul etmek mümkün değildir. Bu konuda açmış olduğumuz davanın lehimize sonuçlanacağını ümit ediyoruz.

KARMA EĞİTİM MECBURİYETİ

Avrupa’da sorgulanan ve bilimsel araştırma sonuçlarıyla da yüzyılın pedagojik yanlışı olarak nitelendirilen karma eğitim mecburiyetine son verilmelidir. 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan, “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresi değiştirilmeli, karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır.

TATİL İYİ DEĞERLENDİRİLMELİDİR

Başarılı olmak için aylardır ter döken öğrenciler 15 günlük ara tatili iyi değerlendirmeli, hem dinlenmeli hem de eksik oldukları alanlarla ilgili çalışmalar yapmalı, en önemlisi de fırsat buldukça bol bol kitap okumalıdır. Karnelerin öğrencilerin şahsında aynı zamanda veliye de verildiği gerçeği unutulmamalı ve karne dolayısıyla öğrencilere hiçbir şekilde baskı yapılmamalıdır. Başta öğretmenler olmak üzere, bütün eğitim çalışanlarını emeklerinden dolayı tebrik ediyor, 2014-2015 eğitim-öğretim yılının ikinci dönemine sorunsuz başlamak için, mevcut sorunların acilen çözülmesi gerektiğinin altını bir kere daha çiziyoruz.”

 

 
Pasinler Ortaokulu’ndan TEOG başarısı
 
Özdoğan, DAP Başkan yardımcılığına atandı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Pasinler Ortaokulu’ndan TEOG başarısı
Pasinler ilçesinde ülke genelinde olduğu gibi ilçede de yapılan TEOG sınavında ...
İspir’de Çocuk Dostu Şehirler Projesi
Çocuk Dostu Şehirler Projesi, bu yıl sonuna kadar Adana-Yüreğir, Ankara-Mamak, ...
Ada’dan eğitimde başarıya ödül
Pasinler ilçesinde 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı birinci sömestri tatili ...
 
Gökçekuyu karne dağıttı
2014-2015 Yarıyıl Tatili dolayısıyla, Erzurum Palandöken İlçesi Türkiye ...
Koçak şampiyonları ağırladı
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, hem spor hem de eğitim ...
Edebiyat Fakültesi yasta
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı ...
 
ATA Teknokent’in gururu oldu
ATA Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof.Dr. Sadeler ...
Bingül,"Cumhuriyet Anayasasına bağlı kalın"
Adalet Bakanlığı Hüseyin Turgut Eğitim Merkezi’nde 3 aylık eğitimlerini ...
SDE, Erzurum’da eğitime başlıyor
Uluslararası İlişkiler, siyaset ve ekonomi gibi birçok alanda kendinden ...
 
DADAŞ GAZETESİ
YAZARLAR
İrfan Kayagil
İrfan Kayagil
Bencil
Nedim Atakol
Nedim Atakol
Bir yerde Reis’e ve partisine olan destek azalıyorsa bilesiniz ki orada kötü bir temsil vardır…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
DADAŞ
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva